Ped reklamlarından hoşlanmıyorum. Kadınlara sürekli ne yapacağını söyleyen hiçbir şeyden hoşlanmadığım gibi. Erkeklere “ağlama” diyen zihniyetle aynı bu. Kadına da sürekli “güçlü ve mutlu ol” diyor. Olmayabilirim. Olmayabiliriz. Dağılabiliriz. Mutsuz, halsiz ve gergin olabiliriz. Doğanın kadın bedenindeki yansıması olan regl dönemlerinde karnımız ağrıyabilir, kimseyi görmek istemeyebiliriz, aynaya bakınca çirkin hissedebilir ya da daha fazla seks yapmak isteyebiliriz. Avazımız çıktığı kadar bağırıp kiloyla çikolata yiyebiliriz. Hiçbiri olmayabilir ya da. Dokunmadan geçebilir sayılı günler. Farklı yaşıyoruz her birimiz. Kimin o günlerini ne şiddette tatsız geçirdiğini bilemem ve hatta bazılarımız hissetmiyor bile olabilir. Ama beyaz pantolon giyip zıplama zorunluluğumuz, çılgınca dans edip kahkahalar atmak gibi bir misyonumuz olmadığından eminim.
Kadın gücü böyle bir şey değil. Kadın gücü hüzünde de dibi görmede de özgür olmayı beraberinde getirir. Depresyon hırkamıza sarılma ve bıyıklarımızı uzatma özgürlüğümüzü elimizden alıp buna “güç” demelerine izin veremeyiz. İnsani bütün duygular, tırnak içinde söylüyorum, “olumlu” değildir. Olumsuz duygularımız olması bile başlı başına olumludur, bunu bilmek gerekir. Çünkü olumsuz duygular da yaşadığımızın kanıtı ve olumlu duygularımızın değerini belirleyendir. Kadın, regl günlerinde kimseye gücünü ispat etmek ve olumluluktan çatlamak zorunda değildir. Çünkü kadın, bir süper güç süper kahraman olmama hakkını da sonuna dek kullanabilir.
Pedlerin, markette alışveriş sepetinin en altına saklanmasına da, kasada utana sıkıla gazete kağıdına sarılmasına da ve bütün bunların üzerine hiç konuşulmayan gizli bir anlaşmayla el birliğiyle yapılmasına da karşıyım elbet. Hakkında sürekli konuşarak normalleştirmeye çalışırken istemeden de olsa “olağan dışı”lığına vurgu yapılmasına da karşıyım. Sürekli birbirimizin poposunu kollayarak dolaşma alışkanlığımıza da karşıyım bilmek isterseniz. pantolon lekelense dünyanın sonu değil.
Döngüm yakın. Keyfim bir miktar kaçacak. Daha yorgun hissedip trafikte biraz daha agresif olacağım belki. Ama geçecek. Ne utanmam gereken bir şey bu, ne gurur duymam gereken. Regl üzerinden kendimi kanıtlamama gerek yok. Regl olunca cengaver olmak zorunda değilim. Kabullenin.
Ped Reklamlarından Hoşlanmıyorum
REGL OLDUM, CENGAVER DEĞİLİM
Ped reklamlarından hoşlanmıyorum. Kadınlara sürekli ne yapacağını söyleyen hiçbir şeyden hoşlanmadığım gibi. Erkeklere “ağlama” diyen zihniyetle aynı bu. Kadına da sürekli “güçlü ve mutlu ol” diyor. Olmayabilirim. Olmayabiliriz. Dağılabiliriz. Mutsuz, halsiz ve gergin olabiliriz. Doğanın kadın bedenindeki yansıması olan regl dönemlerinde karnımız ağrıyabilir, kimseyi görmek istemeyebiliriz, aynaya bakınca çirkin hissedebilir ya da daha fazla seks yapmak isteyebiliriz. Avazımız çıktığı kadar bağırıp kiloyla çikolata yiyebiliriz. Hiçbiri olmayabilir ya da. Dokunmadan geçebilir sayılı günler. Farklı yaşıyoruz her birimiz. Kimin o günlerini ne şiddette tatsız geçirdiğini bilemem ve hatta bazılarımız hissetmiyor bile olabilir. Ama beyaz pantolon giyip zıplama zorunluluğumuz, çılgınca dans edip kahkahalar atmak gibi bir misyonumuz olmadığından eminim.
Kadın gücü böyle bir şey değil. Kadın gücü hüzünde de dibi görmede de özgür olmayı beraberinde getirir. Depresyon hırkamıza sarılma ve bıyıklarımızı uzatma özgürlüğümüzü elimizden alıp buna “güç” demelerine izin veremeyiz. İnsani bütün duygular, tırnak içinde söylüyorum, “olumlu” değildir. Olumsuz duygularımız olması bile başlı başına olumludur, bunu bilmek gerekir. Çünkü olumsuz duygular da yaşadığımızın kanıtı ve olumlu duygularımızın değerini belirleyendir. Kadın, regl günlerinde kimseye gücünü ispat etmek ve olumluluktan çatlamak zorunda değildir. Çünkü kadın, bir süper güç süper kahraman olmama hakkını da sonuna dek kullanabilir.
Pedlerin, markette alışveriş sepetinin en altına saklanmasına da, kasada utana sıkıla gazete kağıdına sarılmasına da ve bütün bunların üzerine hiç konuşulmayan gizli bir anlaşmayla el birliğiyle yapılmasına da karşıyım elbet. Hakkında sürekli konuşarak normalleştirmeye çalışırken istemeden de olsa “olağan dışı”lığına vurgu yapılmasına da karşıyım. Sürekli birbirimizin poposunu kollayarak dolaşma alışkanlığımıza da karşıyım bilmek isterseniz. pantolon lekelense dünyanın sonu değil.
Döngüm yakın. Keyfim bir miktar kaçacak. Daha yorgun hissedip trafikte biraz daha agresif olacağım belki. Ama geçecek. Ne utanmam gereken bir şey bu, ne gurur duymam gereken. Regl üzerinden kendimi kanıtlamama gerek yok. Regl olunca cengaver olmak zorunda değilim. Kabullenin.