"Coğrafya kaderdir." bunu duymaktan usandım. İnsani bütün defolarımızın mazereti bu mu sahiden? Bir kadının bekaretini namusun bayrağı kabul eden zihniyeti gömmek için ne bekliyoruz? Coğrafyanın yarattığı kaderi kedere bulayan ve kadına dünyayı dar eden bu anlayışı neden hala besliyoruz!
Her yıl sayısız kadın, ilk gecesinde kanaması olmadığı için iffetsizlikle suçlanıyor, psikolojik ve fiziksel şiddet görüyor. eşinden, eşinin ailesinden ve en kötüsü kendi ailesinden. Üstelik sadece vajinanın dışarıya açılan kapısı olan hymen ya da sizin dilinizde kızlık zarının ilk cinsel birliktelikle kanaması gerekmiyorken, esnek olabiliyorken ya da kanama günler sonra ya da günlerce sürebiliyorken.
Kısaca anlatayım size Bebeklik döneminde, mikroplardan iç bölgeyi korumak adına oluşan bir doku olduğu bilinen hymenin zamanla bebek büyürken her doku büyüdüğü gibi aynı oranda büyüdüğü ve gelişip değiştiği bilinmektedir.
İnceliği kalınlığı, genişliği, uzaklığı yakınlığı, damarlanma durumu kişiden kişiye değişmekle birlikte bu konunun genellemesinin yapılamayacağı da artık bilinmelidir. Bu yüzden genelleme yapıp ilk beraberlikte herkesin kanamalıdır söylemi son derece yanlıştır. Ya da tersten söyleyim kanamıyorsa önceden içeriye mutlaka bir giriş olmuş ve önceden zaten kanamış söylemi de hatalıdır.
Daha basit söylem ise kanamıyorsa kesin önceden bir beraberlik yaşamıştır söylemi de. Yani bunun sizin düşündüğünüz gibi bir gerçek olmayabileceğini de bilin isterim. Zira girişin çok ince ve esnek olması penisin penetrasyon esnasında yavaş girmesi bile doku hasarı yapmadan içeriye giriş sağlamasına sebep olup kanama yapmayacaktır. Bu çoğu kadında böyle olabilir.
Ve fakat farz edelim ki bakire olmasın kadın; bu onu nasıl olur da namussuz ve aşağılanmaya layık kılabilir! erkekler de bakir olmadıkları ve kendilerini eşlerine saklamadıkları zaman böyle muamele görüyorlar mı dersiniz? Bu işin farklı tarafı ama konuşulmayan yüzü diyelim.
Bunu da konuşalım o vakit … namus, yalnızca kadında mı mühim, yalnızca onda mı aranmalı el değmemişlik? ne bir kadının kendini evlilik birliğine ya da aşık olduğu adama saklaması gericilik, ne de evlilik öncesi ilişki yaşamış olması namussuzluk. kadını vajina olarak görmekten vazgeçin. aklı, duyguları, muhakeme gücü, iradesi ve kararları olduğunu, olması gerektiğini ve bunların saygıyı hak ettiğini kabullenin.
Bir kadını sevmişseniz elbette birbirinizi tanımalı, birbirinize karşı şeffaf olmalısınız. ancak yanınızdaki bugününüzdür. sevdiğiniz kadın yarınınız da olsun istemelisiniz. dün, yaşananlarla beraber dünde kalmalı. hiçbir kadın, bekaret kontrolüne götürülerek aşağılanmayı, en mahrem anının nişanı olarak çarşafının sallanmasını, üçüncü kişilerin şahitliğinde sevişmeyi hak etmez ve de unutmaz. hayatınızı geçireceğiniz, belki çocuklarınızın annesi olacak kadınlara saygı duyulması için tavrınızı koyun.
Namus; vicdanlı, ahlaklı ve dürüst yaşamaktır. namusu bacak arasında aramayın. namus kadınındır, kütüğünüze geçirir gibi üzerinize geçirmeyin. biliyorum; sizden öncekiler yaptılar bu hataları. ve sizler de onlardan öyle gördünüz. ama değişmek ve gelişmek vazifemiz değil midir?
Bunu neden önemsiyorum biliyor musunuz? 13 yaşındaki çocukları evlendirecek kadar namussuz olanların, kanama olmayınca bir çocuğu namussuzlukla suçlamasını, dövmesini ve hatta öldürmesini kaldırmıyor kalbim. bu ülkede bir sürü mezarsız kadın var ve bu döngü kırılmalı. sakın hafife almayın ve yapılanları meşrulaştıracak "ama" lı cümleler kurmayın. Sakın
Coğrafya kaderdir!
"Coğrafya kaderdir." bunu duymaktan usandım. İnsani bütün defolarımızın mazereti bu mu sahiden? Bir kadının bekaretini namusun bayrağı kabul eden zihniyeti gömmek için ne bekliyoruz? Coğrafyanın yarattığı kaderi kedere bulayan ve kadına dünyayı dar eden bu anlayışı neden hala besliyoruz!
Her yıl sayısız kadın, ilk gecesinde kanaması olmadığı için iffetsizlikle suçlanıyor, psikolojik ve fiziksel şiddet görüyor. eşinden, eşinin ailesinden ve en kötüsü kendi ailesinden. Üstelik sadece vajinanın dışarıya açılan kapısı olan hymen ya da sizin dilinizde kızlık zarının ilk cinsel birliktelikle kanaması gerekmiyorken, esnek olabiliyorken ya da kanama günler sonra ya da günlerce sürebiliyorken.
Kısaca anlatayım size Bebeklik döneminde, mikroplardan iç bölgeyi korumak adına oluşan bir doku olduğu bilinen hymenin zamanla bebek büyürken her doku büyüdüğü gibi aynı oranda büyüdüğü ve gelişip değiştiği bilinmektedir.
İnceliği kalınlığı, genişliği, uzaklığı yakınlığı, damarlanma durumu kişiden kişiye değişmekle birlikte bu konunun genellemesinin yapılamayacağı da artık bilinmelidir. Bu yüzden genelleme yapıp ilk beraberlikte herkesin kanamalıdır söylemi son derece yanlıştır. Ya da tersten söyleyim kanamıyorsa önceden içeriye mutlaka bir giriş olmuş ve önceden zaten kanamış söylemi de hatalıdır.
Daha basit söylem ise kanamıyorsa kesin önceden bir beraberlik yaşamıştır söylemi de. Yani bunun sizin düşündüğünüz gibi bir gerçek olmayabileceğini de bilin isterim. Zira girişin çok ince ve esnek olması penisin penetrasyon esnasında yavaş girmesi bile doku hasarı yapmadan içeriye giriş sağlamasına sebep olup kanama yapmayacaktır. Bu çoğu kadında böyle olabilir.
Ve fakat farz edelim ki bakire olmasın kadın; bu onu nasıl olur da namussuz ve aşağılanmaya layık kılabilir! erkekler de bakir olmadıkları ve kendilerini eşlerine saklamadıkları zaman böyle muamele görüyorlar mı dersiniz? Bu işin farklı tarafı ama konuşulmayan yüzü diyelim.
Bunu da konuşalım o vakit … namus, yalnızca kadında mı mühim, yalnızca onda mı aranmalı el değmemişlik? ne bir kadının kendini evlilik birliğine ya da aşık olduğu adama saklaması gericilik, ne de evlilik öncesi ilişki yaşamış olması namussuzluk. kadını vajina olarak görmekten vazgeçin. aklı, duyguları, muhakeme gücü, iradesi ve kararları olduğunu, olması gerektiğini ve bunların saygıyı hak ettiğini kabullenin.
Bir kadını sevmişseniz elbette birbirinizi tanımalı, birbirinize karşı şeffaf olmalısınız. ancak yanınızdaki bugününüzdür. sevdiğiniz kadın yarınınız da olsun istemelisiniz. dün, yaşananlarla beraber dünde kalmalı. hiçbir kadın, bekaret kontrolüne götürülerek aşağılanmayı, en mahrem anının nişanı olarak çarşafının sallanmasını, üçüncü kişilerin şahitliğinde sevişmeyi hak etmez ve de unutmaz. hayatınızı geçireceğiniz, belki çocuklarınızın annesi olacak kadınlara saygı duyulması için tavrınızı koyun.
Namus; vicdanlı, ahlaklı ve dürüst yaşamaktır. namusu bacak arasında aramayın. namus kadınındır, kütüğünüze geçirir gibi üzerinize geçirmeyin. biliyorum; sizden öncekiler yaptılar bu hataları. ve sizler de onlardan öyle gördünüz. ama değişmek ve gelişmek vazifemiz değil midir?
Bunu neden önemsiyorum biliyor musunuz? 13 yaşındaki çocukları evlendirecek kadar namussuz olanların, kanama olmayınca bir çocuğu namussuzlukla suçlamasını, dövmesini ve hatta öldürmesini kaldırmıyor kalbim. bu ülkede bir sürü mezarsız kadın var ve bu döngü kırılmalı. sakın hafife almayın ve yapılanları meşrulaştıracak "ama" lı cümleler kurmayın. Sakın