Beyaz bir gelinlik giyeceksin şimdi ve bu kapıdan çıkacaksın, dönüşün gene beyaz kefenle olacak!
♦ Şok şok şok… Kocası tarafından karakol kapısında öldürüldü! Yıllardır yediği dayağa dayanamayan kadın yardım için gittiği karakol kapısında kurşun yağmuruna tutuldu.
♦ Şok şok şok… Kendisini aldatan kocasından şikâyetçi olan kadın mahkemede hâkimden azar işitip haksız bulundu!
♦ Şok şok şok… Kadın hak ediyorsa dövülmeli!
♦ Şok şok şok… Erkekler birden fazla kadınla evlenmeli!
Evet, beyaz kefenle dönüyorlar, öncesinde günlerce, aylarca ve de yıllarca yedikleri dayağın, çektikleri işkencenin izlerini taşıyarak. Onlara susmaları, katlanmaları kocalarına itaat etmeleri söylenmiş.
Erin, efendin, eşin, kocan o senin. Kaşınmışsındır kesin, ne halt ettin de dayağı hak ettin, seni sevmese vurmaz zaten hata sende… Bu mesnetsiz bahaneleri sıralasak destan çıkar. Evlilik kurumu kutsaldır sağlıklı toplumların temel direğidir. Ancak bu kutsallığın gizli dehlizlerinde yaşanan acılara artık kadınlarımız susmuyor, susmamalı. Kadınlar, cennetin anaların ayakları altında olduğu bir dünya görüşünde ayaklar altında ezilmeyi kabul etmiyorlar, etmemelilerde. Hele ki o çatı altında çocuk büyütüyorlarsa.
Boşanmak asla kolay değil biliyorum hayatı tek başına omuzlamak hele ki bizim toplumumuzda dul kadın olmak hiç kolay değil. O yüzden kaçıyor gençlerimiz evlilikten.
Hatayı aramak için şu meşhur çuvaldızı bir batıralım kendimize ve itiraf edelim artık, değiştik ve değişimden kaçtıkça dejenere olduk ve de bunu yıllarca içimizde tuttuk konuşmadık. Şimdi her şeyin değiştiği yerde gerçek kocaman bir tokat gibi yüzümüze vuruldu, sorun masaya yatırıldı, çözüm ortada biz hala geçmişte diretiyoruz.
Dünya kocaman bir köy oldu, bugün uzak kavramı diye bir şey yok. Uzak olduğumuz tek şey gerçekler karşısında ki cesaretimiz daha doğrusu cesaretsizliğimiz. Sorunlar karşısında dayanma gücümüz çok farklı, ya anında kaçıyor uzaklaşıyoruz ya da içerisinde kayboluyoruz.
Doğru ve yanlış kişiye göre değişir kabul edelim. Tek doğru budur diyerek insanları baskı altına alamayız hele ki ortada çığlık çığlığa bağıran bir yanlış varken.
Kadın dul kalır erkek bekâr.
Yük daima kadınların omuzlarında, namus ve iffet kelimesi alnına daha anne rahmine düştüğünde kazınmış. Günahı ne kadınların, erkeğin yaptıklarına katlanmak zorunda olduğu kanununu kim çıkardı. Erkeğin elinin kirine de elinden gelen şiddete de amenna demesi gerektiği nerede yazıyor. Günahın en büyüğüdür kadına yapılan eziyet ve haksızlık. Bunca sorumluluğu yükleyip omuzlarına sonra da alınamaz ayaklar altına.
Beyler size söylüyorum özellikle baba olanlara karınıza vurduğunuz her fiske çocuklarınızın ruhunda yaralar açıyor. Annelerine ihanet ettiğinizde çocuğunuza da ihanet ediyorsunuz. O’nun gizliden gizliye zihninin en derin yerine kazıyorsunuz acımasızlığınızı. İstemeseler de sizi örnek alıyorlar ileride ya da sizin verdiğiniz gizli mesajlarla başarısız sosyal ilişkiler kuruyorlar. Onlar için tüm evlilikler böyle olacakmış gibi geliyor, annelerinin intikamını, size duydukları öfkenin acısını başkalarının canını yakarak çıkarıyorlar.
Ne demiş atalarımız ne ekerseniz onu biçersiniz. Armut illaki dibine düşecek demiyorum ama lütfen biraz dikkat.
İhanet...
Kapı açık, istenmiyorsun artık, arkanı dön ve çık.
Evlilik bir akittir karşılıklı sözlerin verildiği ve bu anlaşmaya uymayan taraf gizli kaçak haz peşinde koşarken diğer tarafın buna tepkisiz kalması beklenir. Kusura bakmayın ama yok böyle bir şey. Aldatan aldanır, kim olursa olsun.
♦ ♦ ♦ DOSTUM!!!! Evlilik çok kutsal bir kurum ister aşk ister mantık evliliği yapılsın "SAYGI" esas temelidir. İhanet dayaktan sonra en büyük saygısızlıktır. Ayrıca yalanın en sevmediği şey gizli kalmaktır unutmayın yalanınız er ya da geç ortaya çıkar. Medeni cesaret sadakat sorunu olan insanın evlilik kurumu içerisinde olmaması gerçeği ile yüzleşmesini gerektirir. Eşiniz sizin malınız değil unutmayın.
Boşanın harikulade bir iş yaparsınız da demiyorum ancak unutmamak gerek mutsuz bir çatı altında çocuk büyütmek yerine mutlu iki ayrı çatı altında daha sağlık bir birey yetiştirebilirsiniz. Emin olun evliliğin olumsuzluğun yaratacağı travmadan daha az olacaktır vereceği zarar.
İnsana yaraşır olan davranışlar sergilenmesi dileğiyle.
Beyaz - Gelinlik - Kefen
Beyaz bir gelinlik giyeceksin şimdi ve bu kapıdan çıkacaksın, dönüşün gene beyaz kefenle olacak!
♦ Şok şok şok… Kocası tarafından karakol kapısında öldürüldü! Yıllardır yediği dayağa dayanamayan kadın yardım için gittiği karakol kapısında kurşun yağmuruna tutuldu.
♦ Şok şok şok… Kendisini aldatan kocasından şikâyetçi olan kadın mahkemede hâkimden azar işitip haksız bulundu!
♦ Şok şok şok… Kadın hak ediyorsa dövülmeli!
♦ Şok şok şok… Erkekler birden fazla kadınla evlenmeli!
Evet, beyaz kefenle dönüyorlar, öncesinde günlerce, aylarca ve de yıllarca yedikleri dayağın, çektikleri işkencenin izlerini taşıyarak. Onlara susmaları, katlanmaları kocalarına itaat etmeleri söylenmiş.
Erin, efendin, eşin, kocan o senin. Kaşınmışsındır kesin, ne halt ettin de dayağı hak ettin, seni sevmese vurmaz zaten hata sende… Bu mesnetsiz bahaneleri sıralasak destan çıkar. Evlilik kurumu kutsaldır sağlıklı toplumların temel direğidir. Ancak bu kutsallığın gizli dehlizlerinde yaşanan acılara artık kadınlarımız susmuyor, susmamalı. Kadınlar, cennetin anaların ayakları altında olduğu bir dünya görüşünde ayaklar altında ezilmeyi kabul etmiyorlar, etmemelilerde. Hele ki o çatı altında çocuk büyütüyorlarsa.
Boşanmak asla kolay değil biliyorum hayatı tek başına omuzlamak hele ki bizim toplumumuzda dul kadın olmak hiç kolay değil. O yüzden kaçıyor gençlerimiz evlilikten.
Hatayı aramak için şu meşhur çuvaldızı bir batıralım kendimize ve itiraf edelim artık, değiştik ve değişimden kaçtıkça dejenere olduk ve de bunu yıllarca içimizde tuttuk konuşmadık. Şimdi her şeyin değiştiği yerde gerçek kocaman bir tokat gibi yüzümüze vuruldu, sorun masaya yatırıldı, çözüm ortada biz hala geçmişte diretiyoruz.
Dünya kocaman bir köy oldu, bugün uzak kavramı diye bir şey yok. Uzak olduğumuz tek şey gerçekler karşısında ki cesaretimiz daha doğrusu cesaretsizliğimiz. Sorunlar karşısında dayanma gücümüz çok farklı, ya anında kaçıyor uzaklaşıyoruz ya da içerisinde kayboluyoruz.
Doğru ve yanlış kişiye göre değişir kabul edelim. Tek doğru budur diyerek insanları baskı altına alamayız hele ki ortada çığlık çığlığa bağıran bir yanlış varken.
Kadın dul kalır erkek bekâr.
Yük daima kadınların omuzlarında, namus ve iffet kelimesi alnına daha anne rahmine düştüğünde kazınmış. Günahı ne kadınların, erkeğin yaptıklarına katlanmak zorunda olduğu kanununu kim çıkardı. Erkeğin elinin kirine de elinden gelen şiddete de amenna demesi gerektiği nerede yazıyor. Günahın en büyüğüdür kadına yapılan eziyet ve haksızlık. Bunca sorumluluğu yükleyip omuzlarına sonra da alınamaz ayaklar altına.
Beyler size söylüyorum özellikle baba olanlara karınıza vurduğunuz her fiske çocuklarınızın ruhunda yaralar açıyor. Annelerine ihanet ettiğinizde çocuğunuza da ihanet ediyorsunuz. O’nun gizliden gizliye zihninin en derin yerine kazıyorsunuz acımasızlığınızı. İstemeseler de sizi örnek alıyorlar ileride ya da sizin verdiğiniz gizli mesajlarla başarısız sosyal ilişkiler kuruyorlar. Onlar için tüm evlilikler böyle olacakmış gibi geliyor, annelerinin intikamını, size duydukları öfkenin acısını başkalarının canını yakarak çıkarıyorlar.
Ne demiş atalarımız ne ekerseniz onu biçersiniz. Armut illaki dibine düşecek demiyorum ama lütfen biraz dikkat.
İhanet...
Kapı açık, istenmiyorsun artık, arkanı dön ve çık.
Evlilik bir akittir karşılıklı sözlerin verildiği ve bu anlaşmaya uymayan taraf gizli kaçak haz peşinde koşarken diğer tarafın buna tepkisiz kalması beklenir. Kusura bakmayın ama yok böyle bir şey. Aldatan aldanır, kim olursa olsun.
♦ ♦ ♦ DOSTUM!!!! Evlilik çok kutsal bir kurum ister aşk ister mantık evliliği yapılsın "SAYGI" esas temelidir. İhanet dayaktan sonra en büyük saygısızlıktır. Ayrıca yalanın en sevmediği şey gizli kalmaktır unutmayın yalanınız er ya da geç ortaya çıkar. Medeni cesaret sadakat sorunu olan insanın evlilik kurumu içerisinde olmaması gerçeği ile yüzleşmesini gerektirir. Eşiniz sizin malınız değil unutmayın.
Boşanın harikulade bir iş yaparsınız da demiyorum ancak unutmamak gerek mutsuz bir çatı altında çocuk büyütmek yerine mutlu iki ayrı çatı altında daha sağlık bir birey yetiştirebilirsiniz. Emin olun evliliğin olumsuzluğun yaratacağı travmadan daha az olacaktır vereceği zarar.
İnsana yaraşır olan davranışlar sergilenmesi dileğiyle.
Sağlıcakla kalın!!!!!