Birçok kadın doğum sonrası bazen hayal kırıklığı yaşadığını söylüyor. Sezaryen gibi bir müdahale ile doğum yapanlar ise yaşamaları muhtemel bir deneyim olan normal doğum sürecini kaçırdıkları için üzülüyor. Peki bebeğin gözünden bu durum nasıldır, hiç düşündünüz mü?
Aslında gerçeği söylemek gerekirse doğum sürecinde bir çok kişi yer almaktadır. Annelerin genellikle ne istedikleri, doğum ile ilgili beklentileri ve doğumun nasıl gerçekleşeceği ile ilgili söyleyeceği çok şey varken bebeklerin bu konuda sesi az çıkmaktadır. Ayrıca doğum planları yapılırken bu küçük insana kimse fikrini sormaz. Öyleyse bebeğinizin doğum ile ilgili tecrübesini, ne düşündüklerini ve geldikleri dünya konusunda hissettiklerini bir düşünelim.
Ne hissettiklerini nasıl bilebiliriz?
Hiçbirimiz doğum esnasında neler gerçekleştiğini hatırlamıyoruz ama kendi bebeğimiz için doğumun nasıl bir şey olduğunu hayal edebilir ve kendimizi onların yerine koyarak empati yapabiliriz.
Karanlık ve uzun bir tünele giriyormuş gibi hissediyorum!
Doğumun nasıl bir his olduğu konusunda beynimizin derin bir köşesinde bir anımızın olması mümkün müdür? Sizce bu dünyadan ayrılırken dünyaya geldiğimiz anı tekrar hatırlamamız ve hissetmemiz mümkün olabilir mi? Ancak bizim bildiğimiz zaman düzlemi içinde hiç birimiz ilk defa nefes aldığımızda, ilk defa ağladığımızda, doktorumuzun popomuza ilk vuruşunda hissettiklerimizi hatırlayamayız. Yetişkin bakış açısıyla bunu sadece tahmin edebiliriz.
Bir çoğumuz için ilk anılarımız genellikle önemli olaylara dayanmaz. Bu anılar annesinden süt emdiğini hatırlayanlardan, 12 yaşına kadar hiçbir şey hatırlamadığını söyleyen kişilere kadar çeşitlilik gösterir. Herkesin hatırlama kabiliyeti ve herkes için akıllarında yer eden olaylar farklıdır.
Eğer bebeklerinizin imkanı olsa size ne sorardı?
Ben doğduğumda bir yerim acıyacak mı?
Doğum benim için zor bir şey midir?
Doğduğumda iyi olacak mıyım?
Bu sıkışıklıktan ne zaman kurtulacağım?
Dışarıdaki dünya nasıl bir yer?
Duyduğum sesler kime ait?
İlk beni kim tutacak?
Ailem ile ne zaman tanışacağım?
Bir çok kadın bebeğinin doğumuyla ilgili hayal kırıklığı yaşamaktadır. Bu genellikle doğumun planlanan şekilde gitmemesi nedeniyle oluşabilir. Doğumla ilgili sezaryen, vakum gibi bir müdahale gerekiyorsa, bu müdahale her zaman anne ve bebeği için var olan riskleri azaltmak için tercih edilir.
Bazen de 9 aylık bir bekleyiş sonrası doğumun çok kısa süreler içinde gerçekleşmesi sonucunda doğum sürecinin hissedilememesinden hayal kırıklığı yaşanabilmektedir. Gerçekten bazı durumlarda doğum olayı o kadar kolay ve hızlı gerçekleşir ki gebeler genellikle ne olup bittiğini anlayamazlar.
Normal doğum haricindeki durumlarda müdahalenin gerekli olduğunu bilmek ile bu müdahaleyi baştan kabul etmek farklı şeylerdir. Bir çok anne adayı bebeklerinin doğumu ile ilgili düşünceler ile bunları kurgulama arasında gelgitler yaşar. Bu durumda da “acaba doğumda bir sorun olacak mı?” ya da “Bebeğime bir şey olacak mı?” gibi sorular ile ellerinde olmayan bir süreçten dolayı kendilerini harap etmekten alı koyamazlar. Aslında bazen, sezaryen, vakum, forseps, suni sancı yapılmadığında, bazı doğumlar gerçekten sıkıntılı bir hal alabilir. Bunların sonucunda sağlıklı bebekleri olduğu için mutlu olurlar mı? Tabii ki evet ama bu bile, annenin yaşadığı hayal kırıklığı gerçeğini ortadan kaldırmaz. Böyle bir durumda belki de bebeğin gözünden doğumu görmek yardımcı olabilir. Bir süreliğine kendi düşüncelerimizin dışına çıkalım ve bu küçük insanların ne hissettiğini anlamaya çalışalım.
Bebekler için nasıl bir durum olduğunu hayal edelim?
Her kasılmada bebeğin kalp atışının düşmesine neden olan stres artışı ve oksijen azalması sizce nasıl bir şey hissettirir?
Veya belki de doğmanın ne kadar zor bir deneyim olduğunu, daracık bir kemikten geçmesi için oraya oturması gerektiğini ancak oraya sıkışıp ileri geri hareket edememesini bir düşünün.
Veya belki de bebeğin eşi gerektiği gibi çalışmadığı için büyümeye yetecek kadar besin alamadığını bir düşünün.
Veya belki de bebek kordonunun boynunuza sıkıca dolanıp beyninize giden kan akışını tamamen kesildiğini düşünün.
Bütün bu senaryolar inanın her gün oluyor.
Çoğumuz sonuçta sağlıklı bir doğum olayıyla neticelendirecek kaliteli bir gebelik takibi ve bakımına sahip olduğumuz için şanslıyız.
Sonunda özgürlüğe kavuşmak…
Kurtuluş ve özgürlük hissi, doğumda bebeğin hissettiklerini tarif eden en önemli hislerdir, bu hissiyat anne için de geçerlidir. Ancak doğum olayı engellenip doğumun ilerlemesi başarısız olursa veya bebeğin doğumda geliş pozisyonu olması gerekenden farklı ise bu durum sekteye uğrar. Doğumda genellikle ten tene temas olması ya da o anda sıcak bir doğum havuzunda doğum yapmak çok da önemli olmaz. Zaten bundan sonra anne ve bebek arasında sıcak ve yakın bir bağ kurulacaktır.
Asıl önemli olan mümkün olan en kısa sürede doğum olayının gerçekleştirilmesidir.
Bu kadar küçük biri için rahatlama hissinin gerçekten büyük bir olay olduğunu düşünüyorum.
Bebekler için Doğum Nasıl Bir Duygu?
Birçok kadın doğum sonrası bazen hayal kırıklığı yaşadığını söylüyor. Sezaryen gibi bir müdahale ile doğum yapanlar ise yaşamaları muhtemel bir deneyim olan normal doğum sürecini kaçırdıkları için üzülüyor. Peki bebeğin gözünden bu durum nasıldır, hiç düşündünüz mü?
Aslında gerçeği söylemek gerekirse doğum sürecinde bir çok kişi yer almaktadır. Annelerin genellikle ne istedikleri, doğum ile ilgili beklentileri ve doğumun nasıl gerçekleşeceği ile ilgili söyleyeceği çok şey varken bebeklerin bu konuda sesi az çıkmaktadır. Ayrıca doğum planları yapılırken bu küçük insana kimse fikrini sormaz. Öyleyse bebeğinizin doğum ile ilgili tecrübesini, ne düşündüklerini ve geldikleri dünya konusunda hissettiklerini bir düşünelim.
Ne hissettiklerini nasıl bilebiliriz?
Hiçbirimiz doğum esnasında neler gerçekleştiğini hatırlamıyoruz ama kendi bebeğimiz için doğumun nasıl bir şey olduğunu hayal edebilir ve kendimizi onların yerine koyarak empati yapabiliriz.
Karanlık ve uzun bir tünele giriyormuş gibi hissediyorum!
Doğumun nasıl bir his olduğu konusunda beynimizin derin bir köşesinde bir anımızın olması mümkün müdür? Sizce bu dünyadan ayrılırken dünyaya geldiğimiz anı tekrar hatırlamamız ve hissetmemiz mümkün olabilir mi? Ancak bizim bildiğimiz zaman düzlemi içinde hiç birimiz ilk defa nefes aldığımızda, ilk defa ağladığımızda, doktorumuzun popomuza ilk vuruşunda hissettiklerimizi hatırlayamayız. Yetişkin bakış açısıyla bunu sadece tahmin edebiliriz.
Bir çoğumuz için ilk anılarımız genellikle önemli olaylara dayanmaz. Bu anılar annesinden süt emdiğini hatırlayanlardan, 12 yaşına kadar hiçbir şey hatırlamadığını söyleyen kişilere kadar çeşitlilik gösterir. Herkesin hatırlama kabiliyeti ve herkes için akıllarında yer eden olaylar farklıdır.
Eğer bebeklerinizin imkanı olsa size ne sorardı?
Bir çok kadın bebeğinin doğumuyla ilgili hayal kırıklığı yaşamaktadır. Bu genellikle doğumun planlanan şekilde gitmemesi nedeniyle oluşabilir. Doğumla ilgili sezaryen, vakum gibi bir müdahale gerekiyorsa, bu müdahale her zaman anne ve bebeği için var olan riskleri azaltmak için tercih edilir.
Bazen de 9 aylık bir bekleyiş sonrası doğumun çok kısa süreler içinde gerçekleşmesi sonucunda doğum sürecinin hissedilememesinden hayal kırıklığı yaşanabilmektedir. Gerçekten bazı durumlarda doğum olayı o kadar kolay ve hızlı gerçekleşir ki gebeler genellikle ne olup bittiğini anlayamazlar.
Normal doğum haricindeki durumlarda müdahalenin gerekli olduğunu bilmek ile bu müdahaleyi baştan kabul etmek farklı şeylerdir. Bir çok anne adayı bebeklerinin doğumu ile ilgili düşünceler ile bunları kurgulama arasında gelgitler yaşar. Bu durumda da “acaba doğumda bir sorun olacak mı?” ya da “Bebeğime bir şey olacak mı?” gibi sorular ile ellerinde olmayan bir süreçten dolayı kendilerini harap etmekten alı koyamazlar. Aslında bazen, sezaryen, vakum, forseps, suni sancı yapılmadığında, bazı doğumlar gerçekten sıkıntılı bir hal alabilir. Bunların sonucunda sağlıklı bebekleri olduğu için mutlu olurlar mı? Tabii ki evet ama bu bile, annenin yaşadığı hayal kırıklığı gerçeğini ortadan kaldırmaz. Böyle bir durumda belki de bebeğin gözünden doğumu görmek yardımcı olabilir. Bir süreliğine kendi düşüncelerimizin dışına çıkalım ve bu küçük insanların ne hissettiğini anlamaya çalışalım.
Bebekler için nasıl bir durum olduğunu hayal edelim?
Bütün bu senaryolar inanın her gün oluyor.
Çoğumuz sonuçta sağlıklı bir doğum olayıyla neticelendirecek kaliteli bir gebelik takibi ve bakımına sahip olduğumuz için şanslıyız.
Sonunda özgürlüğe kavuşmak…
Kurtuluş ve özgürlük hissi, doğumda bebeğin hissettiklerini tarif eden en önemli hislerdir, bu hissiyat anne için de geçerlidir. Ancak doğum olayı engellenip doğumun ilerlemesi başarısız olursa veya bebeğin doğumda geliş pozisyonu olması gerekenden farklı ise bu durum sekteye uğrar. Doğumda genellikle ten tene temas olması ya da o anda sıcak bir doğum havuzunda doğum yapmak çok da önemli olmaz. Zaten bundan sonra anne ve bebek arasında sıcak ve yakın bir bağ kurulacaktır.
Asıl önemli olan mümkün olan en kısa sürede doğum olayının gerçekleştirilmesidir.
Bu kadar küçük biri için rahatlama hissinin gerçekten büyük bir olay olduğunu düşünüyorum.