Diva KadınASSOC. PROF. DR. GÖKÇEN ERDOĞAN0312 417 1788MENÜ

BLOG

Aile içi iletişim dünyayı değiştirebilir!

Aile içi iletişim dünyayı değiştirebilir!

Dünya dediğimiz şey ‘insanlar bütünü’ değil mi? Her biri ayrı bir işlevle tabiatın dengesine hizmet eden canlılarla birlikte elbette. İşte buna dayanarak diyebiliriz ki aile içi iletişim dünyayı değiştirebilir. Çünkü doğru iletişim kurulan aileler, sağlıklı bireyleri meydana getirir, geliştirir. Bu bireyler yuvalarından çıkarak insanların geri kalanına karıştıklarında ve kendileri gibi sağlıklı diğer bireylerle bir araya geldiklerinde genel bir doğru iletişim haline geçilir. Farklılıklar insanları ayırmaz; ortak paydalar ve çözüm arayışları devreye girer. Bu sanırım pek çok sorunun doğmadan ortadan kalmasına ve ortaya çıkmış sorunların çözüme kavuşmasına olanak sağlar. Sağlıklı bir toplumu yalnızca sağlıklı bireyler meydana getirebilir, öyle değil mi?

Peki sıklıkla bahsi geçen ve dünyayı değiştirebilecek olan aile içi iletişim en doğru nasıl kurulur?

Dünyanın küçültülmüş hali olan aile, pek çok dengenin aynı anda kurulmasıyla güçlü kılınabiliyor. Güç, yakınlık, özerklik, güven duygusu ve kan bağı elbette bu iletişimin dinamiklerinden.

Bir aileyi oluşturan bireylerin birinde ya da birkaçında özgüven sorunu, samimiyet eksikliği, değişime kapalılık, belirsizlik, katılık, zalimlik, suçlayıcılık, korkutuculuk, önyargı varsa işte orada büyük iletişim sorunları da olacaktır. Ailenin birbirine ümit ve güven veren bireylerden oluşması ise adeta rüyamızdır. Alın size sevindirici haber: bütün iletişim becerileri öğrenilebilir ve zamanla şekillenip gelişebilir. Yeter ki bu yolda istekli olun. Aslında ailede bireyler arasında iletişime kapanma durumunu getiren kaygılardır. Bu kaygılardan biraz bahsetmek gerekirse;

  • Karşındakini incitmekten korkmak
  • Kızdırıp öfkesine hedef olmaktan çekinmek
  • İletişimin tamamen kopmasından korkmak
  • Karşındakini bir şeye zorlamayı istememek
  • Karşındakine yeteri kadar önem vermemek
  • Karşındakini şımartmak istememek
  • Çözüm istememek, aşırı kadercilik
  • Anlaşılmamaktan ve yadırganmaktan çekinmek
  • Hiçbir şey düşünmemek

İşte bunlardan biri ya da birkaçı söz konusu ise iletişimde zayıf bir de halka var demektir. Elbette ilişkilerimiz kusursuz olmayacak, tartışmalarımız ve hatta kavgalarımız olacak. Fakat önemli olan dönüşü olmayan yollara girmemek. Bunun için de niyetlerimizden şüphe etmeyecek güven ortamını sağlamak ve iyi olanı hedeflemek gerekir. Kazanmaya çalışmak dedikleri şeyden ziyade kaybetmemeye çalışmak önemli, bunun ayırdına varmak. Anahtarlar basit ve çabanıza nazır…

Aile bireylerinin iletişim kurmada en çok dikkat etmeleri gereken şeylerden biri ne biliyor musunuz? Suçlayıcı olmamak. Ne anlatırsanız anlatın, ister eşinize, ister annenize babanıza, ister çocuğunuza, asla suçlayıcı bir tavır takınmamanız gerekir. Çünkü ego en hafif haliyle bile yeterince ağır etkiler yaratabiliyor bireyler üzerinde. Özür dileyecek olanı özürden, telafi edecek olanı telafiden vazgeçiriyor bu. En yakıcı etkisi ise gerilimi tırmandırması. Çözümü uzaklara savurması. Bir ailede çözüm uzaklara savrulduysa ve peşinden gidecek birileri yoksa yalnızca uzaklara gidilmiş olur.

1. İLETİŞİMİN ÖNEMİNİN FARKINDA OLUN.

Bir ilişkide bu ilişkinin türü ne olursa olsun temel olan elbette iletişimdir. Ertelemeden söylemek, biriktirmeden aktarmak, paylaşmak, beklentileri usulünce iletmek, konuşmak, dinlemek, anlamaya çalışmak, hiç değilse buna çabaladığını hissettirmek. Her ne kadar klişe gibi geliyorsa da en gerçek ve büyük anahtar bu. Çok iyi anlaşıyor olabilirsiniz, birbirinize gerçekten çok seviyor olabilirsiniz, birlikte harika zaman geçiriyor olabilirsiniz, maddi sıkıntılarınız olmayabilir ama iletişim eksikliğiniz varsa bir gün mutlaka patlak verecektir. Zemininiz daima iletişim olsun, sonrasını çorap söküğü gibi getirirsiniz.

2. ŞEFKATİ EKSİK ETMEYİN.

Kadın, erkek ve elbette çocuklar da ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar şefkate ihtiyaç duyarlar. Çünkü mutlaka zayıf anları vardır, ya da en güçlü anlarında dahi gerektiğinde şefkati kimde bulacağına bakar. Fark etmediğinde de bunu yapar, bilinçli olarak da. Küçücük temaslar, ben burdayım mesajları, sağlığına ilgi, minik jestler, sıcaklığın hissettirilmesi… Hangi biçimde olacağını siz seçin ama şefkatinizi esirgemeyin. Bu aynı zamanda sizin kendinizi hatırlatma şeklinizdir. Aile bireyleri birbirlerine kendilerini asla unutturmamalıdırlar. Zamana ve mesafelere rağmen de olsa yakınlık kurmanın yolu bulunmalıdır.

3. CİNSEL YAŞAMIN ÖNEMİNİ VE GEREKLİLİĞİNİ ATLAMAYIN.

Cinsel hayatın ilişkilerin gidişatındaki rolünü kimse yadsıyamaz. Cinselliğin başladığı ilişkilerde sürdürülmesi şart. Cinsel ihmal maalesef bağları zayıflatıyor. İlişkide olduğunuz kişinin tenini unutmayın ve ona teninizi unutturmayın. ‘Ne de olsa artık benim’ diyerek daha az ilgi gösterdiğiniz partneriniz, gidip başka kimler kendisinin olabilir diye bakmasın sonra. Ayrıca pek çok ilişkide seks esnasında dertleşildiği ve konuşulduğu da bilinir. Fark etmeden birbirinize açıldığınız yerdir yatak odanız, salya sümük olmadan ve daha az sitem ederek. Çünkü birbirinizi en çok istediğiniz yerde daha ılımlı olmanız da mümkün olur. Ayrıca sanmayın ki cinsel ilişki aile içi iletişimden bağımsız bir şey. Asla! Sağlıklı cinsel yaşamların özel olarak sürdüğü ailelerde bağ kuvvetli ve bireyler daha huzurludur.

4. TARTIŞMAKTAN KORKMAYIN.

Ertelenen her tartışma kavgaya dönüşüyor ve öylece ortaya çıkıyor. Çünkü duygularımızı beslemekte üstümüze yok. Hal böyleyse sevgiyi, aşkı beslemek varken öfkeyi, kırgınlığı, kızgınlığı beslemenin anlamı yok. Onu en doğru biçimde ve zamanda ortaya dökelim, çözelim ki birikmesin ve taşmasın. Üstelik tartışmaların sevgiyi daha güçlü ve vazgeçilmez kıldığı ve aşkı alevlendirdiği de daima söylenir.
Korkmayın ve ertelemeyin. Birinci maddeyi bir kez daha okuyun; İletişim şart!

5. İKİ KİŞİLİK DÜNYANIZI KORUYUN.

Özellikle bizim toplumumuzda iki kişi evlenince aileler de evlenir. Büyük aile olmayı da severiz, büyüklerimizin desteğini ve varlığını da önemseriz. Fakat tüm bu geniş alanda, iki kişilik dünyamızı korumayı bilmeliyiz. Çünkü özel zamanlarımız, kendimize saklamamız gereken anlarımız, bizi birbirimize bağlayan sırlarımız, iki kişilik özel bir hayatımız var. Buna fazla müdahale aramızdaki bağları yıpratabilir. Dengeleri korumak işte tam da bu nedenle bir ilişkinin en önemli noktalarından. Herkesin fikrini almak zorunda mıyız? Kimi ailelerde belki. Ama herkesin dediğini yapmak zorunda değiliz. Bu konuda kendimizi bilmeliyiz. İki kişi olduğunuzu ve dilediğinizde kendi kanınızla çoğalabileceğinizi unutmayın. Ayrıca çocuklarımız ailemizi 3 ya da daha fazla kişilik yapsa da yatak odamız daima iki kişiliktir ve o aileyi var eden o yatak odasıdır, ona sadık kalın derim.

6. GELECEĞİ KONUŞMAYI İHMAL ETMEYİN.

Anı yaşamak çok önemli ama siz yine de geleceğinizi ara ara ele alın. Birlikte hayal kurun, kurmaya teşvik edin. Bu sürekliliğinizi sağlamada ve beklentilerinizi paylaşmayı da beraberinde getirecektir. Ortak hayaller sizi daha yakın kılacaktır. Hayalleriniz farklı mı, bunu da bilmeniz gerekecektir. Ya orta yol bulmada ya da kendi yolunuzu almada. Fakat ne olursa olsun geleceği konuşmak iyidir. Birbirinden habersiz yapılan planlar bir ailenin bazen ruhen bazen de fiziksel olarak sonunu getirebilir.

7. KENDİNİZ OLUN.

İlişkiler ister 3. gününde ister 33. yılında olsun küçük kırılmalarla büyük sarsıntılar geçirebilirler. Ve insanların uzaklaşmalarını en hızlı tetikleyen şeylerden biri de karşılarındaki kişinin tanıdıkları kişi olmadığını düşünmeleridir. Flört döneminde elbette karşımızdakini etkilemek için ya da henüz yeterince yakın olmadığımız için biraz daha şekilci davranışlarımız, dikkat ettiğimiz hususlar olabilir. Fakat kendimiz olmakta gecikmemeliyiz. Çünkü ancak o zaman gerçek olan isteklerimizi, hayallerimizi yansıtabiliriz. Anne baba ya da çocuk olarak da yapmamız gereken tek şey, ne olduğumuzu hissettirmektir, kim olduğumuzu açıkça anlatmak. Zevklerimiz, renklerimiz, bakış açımız ve davranışlarımızla kayda değer olduğumuzu ancak ‘gerçek’ olarak ispatlayabiliriz. Aksi takdirde belirsizlikler ve onların getirdiği şüpheler bağlarımızı zayıflatır.

Doğru iletişim kurmak için önerilen bu hayat kolaylaştırıcı detayları ihmal etmez ve çaba harcarsanız çekirdek aileniz dünyanın çekirdeğine nüfuz edecek güzelliğe erişir. Sonrası hep mutluluk ve umut…

Güncelleme Tarihi: 09.03.2019
Assoc. Prof. Dr. Gökçen Erdoğan
Editör
Assoc. Prof. Dr. Gökçen Erdoğan
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır.
Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.
Assoc. Prof. Dr. Gökçen ErdoğanDiva KadınAssoc. Prof. Dr. Gökçen Erdoğan
0312 417 17880533 283 8353