İstismara Uğramış Çocuğa Okul Ortamında Rehber Öğretmenin Yaklaşımı
Rehber öğretmen çocuğun suçluluk hissetmesini engellemeli...
Okul dışında gerçekleşen istismar olgularının etkisi okula taşındığı gibi okul içinde de istismar olgularına rastlamak mümkün. Evde ebeveynlerin istismara uğrayan çocuğa destek olması gibi okulda da rehber öğretmenin bu önemli olaya hassasiyetle yaklaşması gerekir.
Rehber öğretmen öncelikle söz konusu istismar olayının öyküsünü öğrenmeli ki yardımcı olabilsin. Rehber öğretmenlere düşen en büyük görev aslında çocukların davranışlarını iyi gözlemleyerek, cinsel istismar davranışına maruz kalmış olabileceği şüphesi üzerinde durarak zamanında harekete geçmeleri. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı-Cinsel Terapist Op. Dr.Gökçen Erdoğan, kendisiyle görüşmeye gelen çocuğa karşı öğretmenin yaklaşımının da çok önemli olduğunun altını çiziyor. Çünkü ihmal ya da istismara uğramış çocuk görüşmeye korku, kaygı, suçluluk gibi olumsuz duygularla gelebilir. Rehber öğretmen ilk görüşmede çocuğa saygı duyduğunu, onu olduğu gibi kabul ettiğini göstererek bir güven ortamı yaratmalı. Sabırla onu dinleyerek, empatik tepkiler vererek onu anladığını çocuğa göstermeli. Çocuğun kendini suçlu hissetmesine engel olacak ve özgüvenini artıracak yaklaşım sergilemeli.
Böylelikle öğretmen, çocuğun; sosyal yaşama uyum sağlamasını, okuldaki başarısını artırmasını ve bu zorlu olay ile baş etmesini kolaylaştıracak beceriler (öfke kontrolü, çatışma çözme, hayır diyebilme, iletişim becerileri vb.) geliştirmesine yardımcı olur.
Duygusal istismar söz konusu ise; nereden kaynakladığının belirlenmesi gerekir. Bu da çocuk, öğretmen ve aile ile yapılan görüşmeler doğrultusunda mümkün olur. Sorunun aileden kaynaklanması durumunda ailenin yapısı ve çocukla olan ilişkiler gözden geçirilmeli, aileye, etkili ana-baba tutumları, etkili ödül ve ceza davranışları, aile içi sağlıklı iletişim, çocukların gelişim dönemleri ve özellikleri vb. konularda rehberlik yapılmalı.
Duygusal istismarın öğretmenden kaynaklanması durumunda da; öğretmene yönelik olarak öfke kontrolü, öğrencilerin gelişim önemleri ve özellikleri, iletişim becerileri, etkili sınıf yönetimi vb. konularda çalışmalar yapılabilir.
Çocuğun "hayır" deme becerisi geliştirilmeli
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı-Cinsel Terapist Op. Dr.Gökçen Erdoğan istismarın önlenebilmesinde önem taşıyan bir konuya daha dikkat çekerek şunları söylüyor: "Evde ya da okulda nerede olursa olsun bir istismar söz konusu olduğunda çocuğa hayır deme becerisi, kendini ifade edebilme becerisi ve zorlayıcı yaşam olaylarıyla baş etme becerisi kazandırılmalı, özsaygısını güçlendirici çalışmalar yapılmalı. Eğer rehber öğretmen çocuk ve aileye yapılması gereken psikolojik yardım sürecinin kendi mesleki sınırlılıklarını aştığını düşünürse, bir uzmana yönlendirme yapılmalıdır."
Baş edilmesi ve kabul edilmesi en güç olan cinsel istismardır
İstismar türleri içinde hem çocuk hem de ailesi için baş edilmesi ve kabul edilmesi en güç olanı, cinsel istismardır. Bir de buna rehber öğretmenin deneyimsizliği eklenirse, istismar ile baş etmek daha da güçleşir. Farklı şekillerde ve farklı nedenlerle yaşanan olaylara göre yaklaşım sergilenmeli.
İstismar durumunda çocuk ile bir kere görüşmek yeterli olmaz. İzlemeye alınmalı, belli aralıklarla görüşmeler yapılmalı.
Okulda herhangi cinsel istismar olgusu olduğunda bunun acil durum yönetimi (kriz yönetimi) olarak ele alınması gerekir. Bu durumda okul yönetimi mağdur olan ve suçu işleyen şahsın kimliklerini ve mahremiyetlerini korumalı. Olayla ilgili haberlerin mümkün olduğunca gizli kalmasına ve yayılmamasına dikkat edilmeli. Okul personelinin yapması gereken mağdur öğrenciye yardımcı olmak, korumak, öğrenci/öğrencilerin korkularını azaltmaya çalışmak ve olası dedikoduların yayılmasına önlemektir.
Rehber öğretmen de gizlilik ilkesi çerçevesinde çalışmaları yürütür. Bununla birlikte, çocuğun yaşamındaki böylesi önemli bir durumda gizlilik yalnızca rehber öğretmenle sınırlı kalmaz. Rehber öğretmenin çocuğun öğretmenini ve okul yöneticisini haberdar etmesi daha doğru bir yaklaşım olur.
Çocukları cinsel istismardan nasıl koruyabiliriz?
Rehber öğretmenlerin aileler ile işbirliği yaparak çocukları istismara karşı bilinçlendirmesi gerekir. Bunu için de temel olarak yapılması gerekenleri Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı-Cinsel Terapist Op. Dr.Gökçen Erdoğan şöyle açıklıyor:
Güvenliklerini sağlamayı,
Bedenlerini korumayı,
Hayır demeyi,
Yardım istemeyi,
Her zaman sır saklanmayacağını,
Dokunulmayı reddetmeyi ve sınırlar koymayı,
Büyüklerin bazı kurallara uymayacağını öğretmeli,
Ayrıca, çocuklara anne babası ve öğretmeniyle her türlü sorunu paylaşabileceği inancını yerleştirilmeli.
Rehber öğretmenin ve okul yönetiminin cinsel istismar konusunda yasal sorumlulukları olduğu da unutmamalı.
Durumu yazılı ya da sözlü olarak en yakın karakol ya da Cumhuriyet Savcılığına bildirmeli.
Bir çocuğun cinsel istismara maruz kalma durumunda bulguların kaybolmaması için çocuğu en yakın sağlık kurumuna götürerek rapor alınmalı.
Savcılık durumu Adli Tabibliğe gerekli incelenmeler yapılması için yönlendirir.
Çocuğun ruhsal belirtileri çok ve fazla ise bir sağlık kuruluşundan ve profesyonelden yardım alınmalı.
İstismara Uğramış Çocuğa Okul Ortamında Rehber Öğretmenin Yaklaşımı
Rehber öğretmen çocuğun suçluluk hissetmesini engellemeli...
Okul dışında gerçekleşen istismar olgularının etkisi okula taşındığı gibi okul içinde de istismar olgularına rastlamak mümkün. Evde ebeveynlerin istismara uğrayan çocuğa destek olması gibi okulda da rehber öğretmenin bu önemli olaya hassasiyetle yaklaşması gerekir.
Rehber öğretmen öncelikle söz konusu istismar olayının öyküsünü öğrenmeli ki yardımcı olabilsin. Rehber öğretmenlere düşen en büyük görev aslında çocukların davranışlarını iyi gözlemleyerek, cinsel istismar davranışına maruz kalmış olabileceği şüphesi üzerinde durarak zamanında harekete geçmeleri. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı-Cinsel Terapist Op. Dr.Gökçen Erdoğan, kendisiyle görüşmeye gelen çocuğa karşı öğretmenin yaklaşımının da çok önemli olduğunun altını çiziyor. Çünkü ihmal ya da istismara uğramış çocuk görüşmeye korku, kaygı, suçluluk gibi olumsuz duygularla gelebilir. Rehber öğretmen ilk görüşmede çocuğa saygı duyduğunu, onu olduğu gibi kabul ettiğini göstererek bir güven ortamı yaratmalı. Sabırla onu dinleyerek, empatik tepkiler vererek onu anladığını çocuğa göstermeli. Çocuğun kendini suçlu hissetmesine engel olacak ve özgüvenini artıracak yaklaşım sergilemeli.
Böylelikle öğretmen, çocuğun; sosyal yaşama uyum sağlamasını, okuldaki başarısını artırmasını ve bu zorlu olay ile baş etmesini kolaylaştıracak beceriler (öfke kontrolü, çatışma çözme, hayır diyebilme, iletişim becerileri vb.) geliştirmesine yardımcı olur.
Duygusal istismar söz konusu ise; nereden kaynakladığının belirlenmesi gerekir. Bu da çocuk, öğretmen ve aile ile yapılan görüşmeler doğrultusunda mümkün olur. Sorunun aileden kaynaklanması durumunda ailenin yapısı ve çocukla olan ilişkiler gözden geçirilmeli, aileye, etkili ana-baba tutumları, etkili ödül ve ceza davranışları, aile içi sağlıklı iletişim, çocukların gelişim dönemleri ve özellikleri vb. konularda rehberlik yapılmalı.
Duygusal istismarın öğretmenden kaynaklanması durumunda da; öğretmene yönelik olarak öfke kontrolü, öğrencilerin gelişim önemleri ve özellikleri, iletişim becerileri, etkili sınıf yönetimi vb. konularda çalışmalar yapılabilir.
Çocuğun "hayır" deme becerisi geliştirilmeli
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı-Cinsel Terapist Op. Dr.Gökçen Erdoğan istismarın önlenebilmesinde önem taşıyan bir konuya daha dikkat çekerek şunları söylüyor: "Evde ya da okulda nerede olursa olsun bir istismar söz konusu olduğunda çocuğa hayır deme becerisi, kendini ifade edebilme becerisi ve zorlayıcı yaşam olaylarıyla baş etme becerisi kazandırılmalı, özsaygısını güçlendirici çalışmalar yapılmalı. Eğer rehber öğretmen çocuk ve aileye yapılması gereken psikolojik yardım sürecinin kendi mesleki sınırlılıklarını aştığını düşünürse, bir uzmana yönlendirme yapılmalıdır."
Baş edilmesi ve kabul edilmesi en güç olan cinsel istismardır
İstismar türleri içinde hem çocuk hem de ailesi için baş edilmesi ve kabul edilmesi en güç olanı, cinsel istismardır. Bir de buna rehber öğretmenin deneyimsizliği eklenirse, istismar ile baş etmek daha da güçleşir. Farklı şekillerde ve farklı nedenlerle yaşanan olaylara göre yaklaşım sergilenmeli.
İstismar durumunda çocuk ile bir kere görüşmek yeterli olmaz. İzlemeye alınmalı, belli aralıklarla görüşmeler yapılmalı.
Okulda herhangi cinsel istismar olgusu olduğunda bunun acil durum yönetimi (kriz yönetimi) olarak ele alınması gerekir. Bu durumda okul yönetimi mağdur olan ve suçu işleyen şahsın kimliklerini ve mahremiyetlerini korumalı. Olayla ilgili haberlerin mümkün olduğunca gizli kalmasına ve yayılmamasına dikkat edilmeli. Okul personelinin yapması gereken mağdur öğrenciye yardımcı olmak, korumak, öğrenci/öğrencilerin korkularını azaltmaya çalışmak ve olası dedikoduların yayılmasına önlemektir.
Rehber öğretmen de gizlilik ilkesi çerçevesinde çalışmaları yürütür. Bununla birlikte, çocuğun yaşamındaki böylesi önemli bir durumda gizlilik yalnızca rehber öğretmenle sınırlı kalmaz. Rehber öğretmenin çocuğun öğretmenini ve okul yöneticisini haberdar etmesi daha doğru bir yaklaşım olur.
Çocukları cinsel istismardan nasıl koruyabiliriz?
Rehber öğretmenlerin aileler ile işbirliği yaparak çocukları istismara karşı bilinçlendirmesi gerekir. Bunu için de temel olarak yapılması gerekenleri Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı-Cinsel Terapist Op. Dr.Gökçen Erdoğan şöyle açıklıyor:
Rehber öğretmenin ve okul yönetiminin cinsel istismar konusunda yasal sorumlulukları olduğu da unutmamalı.